Translate

hope'um patladı


Patlattılar, hiç bir şey yapamadım. Öyle baktım kaldım.
Top'arlayamadım.
Güne nasıl başlanır, güne nasıl devam edilir, güne nasıl dayanılır unuttum.
Unutuyorum.

Yeşermeye çalışıyorum. Topraklar kupkuru. Suluyorum suluyorum yine suluyorum yine kuru.

Kurutuyorum belli ki. Bir kaynak arıyorum. Böyle, bir fışkıracak ki bir daha kurutmak kimsenin elinden gelmesin.

Hope'umun patladığını hatırlamak bile mümkün olmasın.

İçimdeki 'Yapma' sesi, yerini 'işte böyle' ile değiştirsin. 
Beni delirten, beni kendimden çıkaran sesler, hiç olmasın. Her ses, kendime döndürsün beni. Her hareketim emin bir yerden gelsin. 'Acaba'lar tükensin. Emin olsun adım. Her adımım emin olsun.

Gördüklerim, gerçek mi? Bunca gördüğüm akıp gitsin içimden. Müzik hiç susmasın. Sustuğu anda ölüyorum. Ölmek değil, yaşamak istiyorum. Kana kana sevmek istiyorum ve artık yalnızca bir kez ölmek istiyorum.

Hayır sesine gerek bile olmasın.
Evet'lerimi duyayım.
Haykırsın evetler.
Eveeet,
eveeeet, eveeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeweeeeeeeeeet!
Yaşamaya evet.